DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
UKRAYNA, BAŞARISIZ BİR ULUS
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’ya yönelik 24 Şubat’ta başlattığı askeri operasyonun üzerinden 4 aydan fazla bir süre geçti. Geçen 4 ay zarfında her iki taraf da ağır kayıplar verirken, savaşın en büyük mağduriyetini yine her zaman olduğu gibi siviller yaşadı. Ukrayna yüzmilyarlarca dolar zarara uğrarken Avrupa, 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük göç kriziyle karşı karşıya kaldı. Resmi rakamlara göre 8 milyondan fazla Ukraynalı ülkeyi terk ederken, nüfusun üçte biri ise ülke içerisinde başka yerlere göç etmek zorunda kaldı.
Ukrayna ve Rusya arasındaki anlaşmazlık her ne kadar tarihsel köklere dayandırılabilirse de günümüzdeki sorunların temeli Stalin döneminden başlıyor. 1917 yılında yaşanan Bolşevik Devrimi’ne kadar ciddi bir husumet olmayan Ukrayna bölgesi ve Rus yönetiminin arası, devrim ve onu takip eden yıllarda kademeli olarak açıldı. Dinyeper ve Don nehirleri arasında bulunan Ukrayna, (veya tarihteki adıyla Küçük Rusya) geniş ve bereketli tarım arazilerine sahip oluşuyla her zaman için yarı-özerk konumda bulunan bir bölgeydi. Stalin döneminde kabul edilen Kolektivizasyon politikası gereğince özellikle Ukrayna’da hakim sınıf konumunda bulunan Kulaklarla Moskova yönetimi arasında büyük bir sorun ortaya çıktı.
Sovyet yönetimi, Rusya genelinde büyük bir toprak reformu yapıyor ve üretimi tek elden toplayarak yerel baronları tasfiye etmeyi amaçlıyordu. Böylesi geniş kapsamlı bir toplumsal değişimin ancak silah zoruyla olacağının bilincinde olan Stalin, bütün Kulak sınıfını tasfiye etmek istedi. Kulakların Ukrayna’daki ekonomik ve kültürel yaşamdaki hakim konumundan dolayı bu ülke, tarihinde hiç olmadığı kadar Moskova Rusyası’na öfke duymaya başlamıştı. 1930’larda Sovyetler Birliği’nde yaşanan büyük kıtlık, etkisini en fazla Ukrayna’da hissettirdi ve pek çok Ukraynalı buna “Holodomor” ismi vererek Bolşevik rejimini soykırımla itham etti.
Böyle bir atmosfer içerisinde pek çok Ukraynalı, 1941 yılında başlayan Nazi işgali sırasında Almanlarla saf tutarak Stalin’e karşı savaştı. Savaşın sonunda Müttefik Kuvvetler tarafından mağlup edilen Nazi Almanyası, işgal ettiği Rus ve Doğu Avrupa topraklarından geri çekilmek zorunda kaldı. Böylece Ukrayna tarihinde bir kez daha Rus hegemonyası altına giriyordu. Stalin, pek çok Ukraynalının yaşadığı bazı Polonya, Macaristan ve Romanya topraklarını Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne dahil ederek Ukrayna’nın ulusal sınırlarını tarihte hiç olmadığı kadar genişletti. Büyük ağabey Rusya, İkinci Dünya Savaşı’ndaki katkılarından dolayı Ukrayna’yı böyle ödüllendirmeye karar vermişti. Bu cömertlik son olarak kendisi de Ukraynalı olan Kruşçev’in Kırım’ı 1954 yılında Ukrayna’ya bağlamasıyla devam etmişti.
Sovyetler Birliği’nin 1991 yılında dağılmasına kadar Rus ve Ukrayna işbirliği büyük ölçüde devam etti. Öte yandan Batı Ukrayna’da yaşayanlar arasında Rus karşıtlığı her zaman hakim renk olarak kalmayı sürdürdü. Özellikle tarihte Avusturya’nın parçası olan ve Stalin tarafından Ukrayna topraklarına katılan Lviv şehri, Ukrayna milliyetçiliğinin merkez üssü konumundaydı. Birliğin dağılmasıyla birlikte Ukrayna da bağımsız oldu ve bu ülkenin tarihinde yeni bir sayfa daha açıldı.
Ukrayna’nın son 30 yıllık siyasal yaşamına ülkenin Rusça konuşan doğu ve güney kesimleriyle, Ukraynaca konuşan batı bölgesi arasındaki gerginlik damga vurdu. 2014 yılında başkent Kiev’deki protesto gösterileri sonucunda Rus yanlısı Yanukoviç yönetiminin devrilmesi, birleşik bir Ukrayna için tüm umutların suya düşmesi demekti. Yeni gelen rejim Avrupa yanlısı politikalar izleyecek ve Putin bunu bahane edip, Kırım’ı ilhak edecekti. Ülkenin doğusunda bulunan ve Rus kültürünün hakim olduğu Donetsk ve Luhansk bölgelerindeki ayrılıkçılar da yine aynı dönemde merkezi hükümete karşı silahlı bir mücadeleye giriştiler. Ukrayna yavaş yavaş kaçınılmaz sona doğru yaklaşıyordu.
Ukrayna halkı ise artık savaştan, çatışmadan ve yoksulluktan bıkmış bir şekilde alternatif bir çözüm arıyordu. Oynadığı “Halkın Hizmetkarı” dizisinde ülkesinin siyasi yaşamını hicveden genç ve dinamik komedyen Zelenski, Ukrayna halkının aradığı çözümü simgeler nitelikteydi. 2019 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, düzen partilerinin adaylarını ağır bir yenilgiye uğratan bu genç komedyen, Ukrayna için son bir umudu temsil ediyordu. Zelenski’nin iktidara geldiğinde Ukrayna halkına yaptığı ilk vaadi, ülkenin kutuplaşmış atmosferinden çıkmak ve toplumu yeniden birleştirmekti. Ne var ki bazıları için artık iş işten geçmişti.
Günümüzde daha iyi anlaşıldı ki, aslında Ukrayna için sonun başlangıcı 2014 yılındaki protestolardı. Rusya ve Avrupa arasında denge politikası izlemesi gereken bu ülke, maalesef bu tarihte aşırı milliyetçiliğe teslim olma yolunu seçmişti. Tarihe Avrupa ve Batı perspektifinden bakan Ukrayna eliti, bu tarihten sonra ülkede Rus etkisini adım adım yok etmeye başladı. Bu aşırı milliyetçi damarın iddiasına göre Ukraynalılar ve Ruslar ayrı bir milletti ve Ukraynalılar onurlu Avrupalılar iken Ruslar, Moğol ve Finlerle karışmış Asyalı melez bir ırktı. Öne sürülen tezlerinden hareketle Ukrayna milliyetçiliğinin Nazizm’le olan bağına şaşırmamak gerekir.
Siyaset biliminde “failed state” yani başarısız devlet diye bir tabir vardır. Kağıt üstünde egemen olan bu devletler, halkına güvenlik, eğitim ve sağlık gibi temel hizmetleri bile veremez durumdadır. Böylesi ülkeler daha çok Orta Doğu ve Afrika’da yer alır. Geldiğimiz noktada Ukrayna adeta “failed nation” yani başarısız ulus kavramının temsilcisi gibi görünüyor. Ukrayna haritasına şöyle bir baktığımızda, ülkenin Rus kültürlü doğu ve güney kısımlarının nasıl geri dönüşü olmaksızın teker teker Rusya’nın kontrolü altına girdiğine şahit oluyoruz. Bu ülkenin artık 2014 öncesi ulusal sınırlarına dönme ihtimali kalmadığını aslında Zelenski yönetimi de çok iyi biliyor ancak siyaseten kabullenemiyor. Ukrayna ise her geçen gün biraz daha güç, zaman ve para kaybetmeye devam ediyor.
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Benzer Yazılar
-
Mersin’de Kara Temiz, Deniz Temiz, Çevre Temiz
-
Başkan Seçer MÜSİAD Genel Kurulu Galası’na Katıldı
-
CEHALET AFET GETİRİR Baha Sadık AKINER Yazdı
-
‘Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu tehdit etmek, gizlice ve sinsice pankart asan korkakların haddi değildir.’
-
MSK Yine Affetmedi: 76-72
-
Başkan Seçer, İBB’nin ‘Tuzla Aydınlık Evler Daire Belirleme Kura Çekilişi Töreni’ne Katıldı
-
Başkan Seçer, Fox TV’de İlker Karagöz’le “Çalar Saat” Programına Konuk Oldu
-
Mersin Büyükşehir 2022’yi Kültür ve Sanatla Dolu Geçirdi
-
Mersin Büyükşehir, 2022’de De ‘Her Şeyin Başı Sağlık’ Dedi
-
“Mersin Edebiyat Festivali” Başladı
-
“Adres Okuma Salonu” Açıldı
-
DOÇ. DR. SİNAN ATEŞ, ALACAKARANLIK PLANLARDA AYDINLIĞA BİR DARBEDİR. KATLEDİLEN BİR DEĞERİMİZDİR.