Mersin’de Sosyal belediyecilik deyince aklımıza ilk gelen Başkan Vahap Seçer, oluyor.  Ovada, dağda, yaylada, sahilde nereye bakarsanız bakın her yerde Başkan Seçer.

     14 Belediye Başkanı içerisinde sadece Seçer.  Helal olsun size, gerçekten helal olsun. Kozmopolitik şehrimiz Mersin’de adaletle görev yaptığınızdan dolayı helal olsun size.  Sosyal Belediyeciliği Mersin ile tanıştırdığınız için helal olsun size.

     Sabah erken işe giden ve o saatte alelacele kahvaltı yapmadan çıkan insanlarımıza, sıcak çorba ikram ederek içini ısıttığınız için, aslında gönlünü de kazandığınız için helal olsun size.

       Bununla da yetinmeyip 3 Lira’ya 3 çeşit yemek veriyorsunuz bunun için helal olsun size.

       Olmas sa olmaz mı? Hayır değil, kalıcı  ve sürekli yerler tespit edip devamı gerekli.

    Gece gündüz hem tarlada hem de tüm ev işlerini yapan ve saatlerce hamur yoğurarak nasır tutan analarımızın elleri şefkatli haliyle tertemiz kalsın diye hamur makinesi hediye ettiğiniz için helal olsun size.

     Ailece günlerce ağaçları çırparak binbir zahmetle topladıktan sonra tek tek veya günlerce kurutup temizleyip, kabuklarını soyarken ellerinin rengi değişmesin diye badem kabuk soyma makinesi hediye ettiğiniz için helal olsun size.

    Böylece teknolojiyle zaman tasarrufu sağlayıp, analarımızın elleriyle daha fazla hizmetlerle tanışacağımız için helal olsun size.

    Kadınlarımızın el emeği göz nuru ile ürettikleri ürünlerini, rahatça sergileyip satsın diye açtığınız pazarlar için helal olsun size.

    Yeter mi? Yetmez. Tam teknolojiyle tanışıp hedefimiz diğer illerimize ve yurt dışına ihracat olsun.

Bunun için daha fazlasını istiyoruz.

    Eve bir katık girsin, çoluk çocuğumuzla kimseye yük olmayalım diyen vatandaşlarımıza, küçükbaş hayvan hediye ettiğiniz için, bunula da yetinmeyip yem yardımı yaptığınız için helal olsun size.

    Burda mı kalmalı? Kesinlikle hayır.  Küçükbaş ve Kümes hayvancılığına geçip ihracat yapmalıyız.

    Hasta refakatçilerini araba koltuklarında üşümekten titreyerek yatmaktan kurtarıp, konforlu otellerde misafir ettiğiniz için helal olsun size.

    Her ay dar gelirli ailelerin, mutfak ihtiyacına merhem olsun diye, halk market kartını yenilediğiniz için helal olsun size.

     Bununla kalmayıp, bu ailelerden en az birini işe aldırıp çalışmasını sağlamak gerekir.

     Çocuklarını dersaneye gönderemeyen ailelerimiz için, dersane açtığınız için, size helal olsun.

     Bu burhanlı  dönemde, ”Bilinçli aile projesi’’ni hayata geçireceğiniz için, helal olsun size.

     Saymakla bitmez ki, hangisini sayayım Başkan Seçer.

     Yapacaklarınız bitti mi, elbette hayır. Yapmaya devam ediyorsunuz, yeni düşüncelerinizi eyleme geçirerek, hizmetlerinize hergün bir yenisini eklemeye devam edeceksiniz elbette.

     Cehaletinde kızını diri diri toprağa gömen ve İslam dini ile tanışınca,

                     adalet timsali olan İslam Halifesi Hz. Ömer

                     Resûl-i Ekrem’in gıyabî dostluk kurduğu,

                     Hiristiyan Habeş Kralı Necâşî

                     Hz. Ömer’in adaletini anlattığı ve örnek aldığı,

                     Peygamber Efendimiz (SAV)’ in,

                    “Keşke benim ümmetimden olsaydı dediği,

                    Zerdüşt İran Hükümdarı Nuşirevan.

    Çağımızda, günümüzde, Mersinimiz’de tam 14 belediye başkanımız var. Siz bu adil hükümdarlar kadar adaletli olamaz mısınız?  Sizin eksik bir yönünüzün olmadığı kanaatindeyim, eğer siz arzu ederse niz?

Afrika’da Ubuntu’nun anlamı;

              “Diğerleri üzgünken biri nasıl mutlu olabilir?”

                başka bir deyişle, “Ancak birlikteyken varız!”

    Bu cümleler, bütün nesiller için güçlü bir mesajdır.  Eğer vatandaşarınızdan, içimizden biri, insani geçimini sağlayamıyorsa biz nasıl mutlu olabiliriz?  Siz nasıl mutlu olabilir siniz sayın başkanlar?

  Bunun vebali, sizsiniz. Değilim diyorsanız istifa edin sayın başkanlar.

 Siz erdemli, adil bir başkan olmak istemez misiniz?

 Siz güzel iltifatlarla karşılanmak ve anılmak istemiyor musunuz?

 Mersin sizi altın harflerle kalbine nakşetsin istemez misiniz?

    Türkiye’de adını kazıya kazıya yazdıran nadide belediye başkanlarımız var.  Bunlardan bir tanesi AK Parti Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan, diğeri Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu ve üçüncüsü Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer. 3 ayrı parti 3 ayrı düşünce ama hepsinin ortak noktası hizmet. Zaten belediyelerin amacı hizmet değil mi?

     Ama ben inanıyorum Mersin, diğer 2 belediyeyi yarı yolda bırakır.  Tek yapmamız gereken ihalelerimize dikkat etmek. Tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını kimseye peşkeş çekmemek. Yürekten halka hizmet etmeyle mutlu olmak. Günü birlik değil, geleceğe yatırım yapmak. Bazı çevrelerin Rant işleri için halkı küstürmemek.  Bir vesileyle alınan, sonradan yanlış olduğu anlaşılan, içimize sinmeyen kararları iptal etmek gerekir. Başkan Seçer halkın adamıdır gereğini yapar.

İşte bunları yapacağınız için helal olsun size.

    Başkan Seçer, ayaklarınızı yere vura vura, kendinize yol aça aça, halkla bütünleşerek, Mersin’de Başkan denildiğinde; Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer dillere pelesenk olsun.

    Geriye dönüp baktığımızda hesap veremeyecek bir eyleminizin olmaması temennimle, yolunuz açık, başarılarınız daim, alnınız ak olsun.